Son dönemde artan çiftçi şikayetleri İzmir yolunda eyleme dönüştü. Mustafakemalpaşa ve Karacabeyli çiftçiler, ellerindeki domateslerin alımını talep ederken hükümetin yanlış politikalarını da eleştirmek amacıyla İzmir yolunu çift yönlü olarak trafiğe kapattı. CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, üreticilere destek olmak için eylem alanından ayrılmadı.
Sarıbal, kendisinin de çiftçi olduğunu, üreticilerin mücadelesini saygıyla karşıladığını ve seslerinin duyulması gerektiğini dile getirdi.
Milletvekili Sarıbal, çiftçilerin borçlarını ödeyemediklerini belirterek, “Bu ülkenin tüm çiftçileri şu anda iflasın eşiğinde. Maliye ve Hazine Bakanı kimin bakanı? Görünen o ki çiftçinin ve köylünün bakanı değil. Çiftçiyi ve köylüyü batırarak, gıda fiyatlarını ucuzlatacaklarını düşünüyorlar. Bu insanlar eylül ayında Ziraat Bankası’na ve aldıkları çim ve fideler için borçlarını ödeyemeyecek. Ayrıca çalıştırdıkları işçilere de maaş veremeyecekler.” dedi.
Milletvekili Sarıbal, iktidarın çiftçilerin sesini duyması gerektiğine dikkat çekti. Sarıbal, “Vali ‘30 bin ton alım yapılacak’ dedi. Ama kim, ne zaman, hangi fabrika alacak? Burada toplamda 1.2 milyon ton üretim var. ‘30 bin ton alım yapılacak’ denmesi şaka gibi. Çiftçilerin borçları 1 yıl ertelenecekmiş. Bu klasik AK Parti yaklaşımıdır ve sorunu çözmüyor. Çiftçilerin sesi duyulmalı. Emeğini koruduğu için çiftçileri tebrik ediyorum. Bu konuda bir saray, iktidar, Maliye ve Hazine Bakanlığı, Tarım Bakanlığı sorumludur. 30 bin ton, sadece 4 çiftçiyi kapsar.” ifadelerini kullandı.
CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, çiftçilerin mücadelesine saygı duyduğunu belirterek acil önlem alınması gerektiğini vurguladı ve çiftçiler için yapılması gerekenleri şu başlıklarla açıkladı:
“Öncelikle sanayicilerle çiftçilerin bir araya getirilip, sanayicilerin ürünleri almasını sağlamak gerekiyor. Fabrikalar günlerdir kapalı. Pazarımıza Irak, İran ve Çin giriyor. İkinci olarak, iktidarın salça ihracatını tamamen yasaklaması şart. Ayrıca ihracatçılara salçanın kilogramı başına 5 TL ihracat primi verilmelidir. Esnafa, tüccara ve sanayiciye, ‘Bu ürünleri alın, aldığınız ürün kadar bize fatura edin, biz size o kadar 6 ay, 1 yıl faizli kredi veriyoruz’ denilmelidir. Böylece her şey hızlıca yerine gelir. Çiftçinin ürünü kısa sürede biter. Bir çiftçi, ‘3 tarlamı gezdim, hepsi çürümeye başladı’ diyor. Vali’ye soruyorum, ‘Sisteminiz ne zaman faaliyete geçecek? 1.2 milyon ton salçalık domates üreten Kemalpaşa ve Karacabey’de, 30 bin tonla kimi kandırıyorsunuz? Neden Hazine ve Maliye Bakanı bir şey söylemiyor?’ Bu ülkenin vatandaşları değil mi? Devlet kim? Devlet benim, sizsiniz, devlet biziz. Çiftçilerin mücadelesini saygıyla karşılıyorum ve acilen önlem alınması gerektiğini ifade ediyorum.”
